Milliyet.com.tr/ÖZEL Altın fiyatları geçen haftanın son işlem gününde büyük hareketlere sahne oldu. Ons altın ve gram altında tarihi rekor kırıldı. Gram altında 1 günde yüzde 2’nin üzerinde kazanç dikkat çekti. Gram altın fiyatı 2718 lira seviyesine kadar yükseldi.
Öte yandan borsada satıcılı seyir hala sürüyor. Endeksin 10 bin puan seviyesinin altına sarkmasının ardından geçen hafta 9800’lere kadar bir geri çekilme yaşandı. Dolar/TL ise 33.80’in üzerini gördü.
Peki borsada geri çekilme devam eder mi? Altında tarihi rekor sonrası yeni beklentiler neler? Dolarda yükseliş sürer mi?
‘PİYASALARDA YÖN ARAYIŞI ZORLAŞTI’
Piyasalara dair tüm merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan BLG Finansal Danışmanlık Kurucu Ortağı Belgin Maviş şu ifadeleri kullandı: “Geçen haftanın gündemindeki konu başlıkları piyasaları etkilemeye devam ediyor. Piyasaların genelinde resesyon fiyatlamasının arttığını ve güvenli liman arayışının biraz daha hızlandığını görüyoruz.
Bir yandan resesyon bir yandan İsrail-İran arasındaki gelişmeler ve Hamas liderinin öldürülmesinin ardından İran’dan gelen açıklamaların gün geçtikçe dozunun artması piyasalarda gündemi meşgul etmeye devam ederken, ABD’de enflasyon verisinin beklentiler dahilinde gelmesiyle birlikte küresel piyasalarda yön arayışı biraz daha zorlaştı.
BU HAFTAYA DİKKAT!
Enflasyondaki düşüş biraz daha hızlanmış olsaydı Fed’in eylül toplantısında faiz indirimi sürecine girme noktasında sinyal vereceğine dair bir iyimser fiyatlama görmüştük. Bu hafta gözler Jackson Hole toplantısına çevrildi. Piyasalar dünya liderleri ve merkez bankası başkanlarının 2024 ve 2025 yıllarına dair yol haritaları ve konuşmalarına odaklandı.
ALTIN FİYATLARINDA SERT YÜKSELİŞİN NEDENİ BELLİ OLDU
Büyümenin durması ve aşağı yönlü hareketin devam etmesine dair korkular ve küresel bazda ‘maymun çiçeği’ vakalarıyla birlikte yeni bir pandemi sürecinin artacağına dair korkular ons altın tarafındaki fiyatlamaları pozitif yönde etkiledi. Hisse senetlerinde karışık seyir hakim oldu.
‘PİYASALAR YENİ ROTASINI ÇİZECEK’
Bu hafta Jackson Hole toplantısıyla birlikte piyasalar yeni rotasını çizmeye hazırlanacaktır. Ons altın ve gram altındaki hareketlilikte hiç kuşkusuz içeride doların değer kazanımı, yurt dışında ise bahsettiğim başlıklar sert hareketleri beraberinde getirdi.
ALTINDA BU SEVİYELERİN GÖRÜLME İHTİMALİ ARTTI
Gram altında yükseliş ihtimali biraz daha artarken, yeni rekorları da gündemimizde görebiliriz. Burada 2750 TL ilk ara hedefimiz olurken 2800-3000 TL bandında hedefleri yıl sonuna kadar görme ihtimalimiz biraz daha artmış gibi gözüküyor.
BORSA İÇİN RAKAM VERİLDİ: GERİ ÇEKİLME İHTİMALİ SÖZ KONUSU
Borsa İstanbul tarafında satış baskısının arttığını görüyoruz. Daha önce milliyet.com.tr’ye yaptığım açıklamalarımda 10 bin puanın üzerinde tutunamayan endekste 9730 puan seviyesine dikkat çekmiştim. Bu hedefe doğru geri çekilme ihtimali söz konusu. Geçen haftaki kapanış sonrası bu seviyeyi görebiliriz. Kapanışlarda 9970’in üzerine çıkılmadığı sürece endekste satış baskısının bir parça daha artma ihtimalinin olduğunu belirtelim.
İŞTE DOLAR BEKLENTİSİ: SERT HAREKETLERİ GÖRMESEK BİLE KADEMELİ YÜKSELİŞLER GÖREBİLİRİZ
Dolar/TL geçtiğimiz dönemde uzunca süre baskı altında kalmıştı. KKM tarafındaki pozisyonların azalmasıyla birlikte dolar mevduatlarının bir parça daha arttığı bir süreç söz konusu. Her ne kadar Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda hedeflerini revize etmemesine rağmen piyasa fiyatlamaları artan petrol fiyatlarıyla birlikte doların biraz daha yükselebilme ihtimalini kuvvetlendiriyor. Dolar/TL’de sert hareketler görmesek bile küresel bazlı hareketlerle birlikte kademeli yükselişler görebiliriz. Yeni alım için önümüzdeki hafta uygun olmayabilir.
DOLARDA İKİ ÖNEMLİ SEVİYE!
Vadeli taraftaki fiyatlamalara baktığımızda 33.80’in üzerinde teknik olarak 34.20-34.70 seviyeleri dikkatle takip edilmesi gereken seviyeler olacaktır. Çünkü 34.70 aşıldığı taktirde dolar/TL tarafında yıl sonu beklenen hedef değerler olarak daha önce piyasanın fiyatlamış olduğu 36.50-37.00 TL seviyesine doğru hareketler olabilir. Böyle bir fiyatlama içerideki gelişmelerden dolayı değil, küresel bazdaki belirsizlikler ve Fed’in atacağı adımların yönünü tayin etmesiyle olabilir.”