Sosyal Medya Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?
Sosyal medyayı takip etmek ve paylaşımları incelemek kadar keyif veren pek az şey var. Insanlar ne yediklerini, nerelere gittiklerini ve nelerden hoşlandıklarını paylaşırken izlemek oldukça esprili olabiliyor. Ben de sosyal medyasız bir hayatı düşünemediğimi itiraf etmeliyim. Ancak geçtiğimiz haça bir paylaşımla karşılaşınca hem güldüm hem de biraz endişelendim. Paylaşım, iki oyuncu, Melis İşiten ve Uraz Kaygılaroğlu arasındaki komik diyaloglara dayanıyordu.
Kısaca, Kaygılaroğlu, eski eşi Melis Hanım’dan bazı fotoğraflar istediğinde, “Şimdi göndermem, aksi takdirde sosyal medyada paylaşırsın” şeklinde bir yanıt aldı. Kaygılaroğlu da “Evet, paylaşacağım” dediğinde, Melis Hanım sürprizini patlattı: “Sabah 9’da paylaş. Instagram kullanımınızla dalga geçiyoruz, ekran görüntüleri paylaşıp boomer gibi davranıyorsunuz.”
‘Boomer’ terimi, 1946-1964 yılları arasında doğan ve ‘baby boomer’ olarak adlandırılan nesle gönderme yapıyor. ‘Yeniliklere adapte olmayan yaşlı insan’ anlamında da kullanılıyor. Kaygılaroğlu hafifçe alındı ama ben de Melis Hanım’ın boomer bulduğu davranışlarında bazı unsurların kendisinde de bulunduğunu fark ettim!
Gençler Artık TikTok’ta!
Sezgi Karabaş-Sosyal medya danışmanı, Fing İstanbul’un kurucusu
◊ Instagram başlangıçta sadece fotoğraf paylaşımı yapan bir platformdu. Facebook, 50 yaş ve üstüne, Instagram ise gençlere hitap ediyordu. Ancak zamanla Instagram da yaşlandı. Artık TikTok daha genç bir kitleye sahip. Instagram, mükemmel hayat algısını beslerken, TikTok daha doğal ve otantik içerik sunuyor. TikTok’un kendine özgü bir dili var ve gençler bu dili konuşuyor. 35 yaş üstündekiler ise bazı TikTok terimlerini anlamıyor.
◊ Bu dijital evrim sadece format değişikliğiyle sınırlı değil. Platformlar birbirine benzer hale gelmeye başladı. Kullanıcı alışkanlıkları da bu değişime paralel olarak değişiyor. Özellikle 2019’dan bu yana, sosyal medya kullanımında azalma yaşanan tek yaş grubu 18-25 yaş grubu oldu.
◊ Yeni nesil kullanıcılar, geçmiş nesillere kıyasla hem hikaye hem de post paylaşımında daha pasif. Paylaşmak yerine gözlemlemeyi tercih ediyorlar. Dijital yorgunluk, mahremiyet kaygıları ve sürekli paylaşma baskısından kaçınma gibi nedenler bunun arkasında yatıyor.
◊ TikTok’ta da boomer kitle var. Instagram’daki kadar yargılayıcı değiller ve toksik değiller. En negatif platform ise X. Linç kültürü burada hakim.
TikTok Terimlerini Tanıyalım
POV (Point of View): Bakış açısı
‘Pick me’ kızı: Dikkat çekmek isteyen kız
CEO: Bir şeyin en iyisi. ‘CEO of…’ ifadesi, bir konuda en iyi olduğunu belirtmek için kullanılıyor.
BookTok: Kitap önerileri, incelemeleri ve okuma deneyimlerinin paylaşıldığı TikTok topluluğu.
Rizz: Karşı cinsi etkileme yeteneği veya karizma anlamına geliyor.
Menty B: Mental breakdown (ruhsal çöküntü) ifadesinin kısaltması.

Bu Hareketler Çok Boomer!
◊ Klişe hashtag’leri kullanmak (#Like4Like, #FollowMe vs.)
◊ Filtreleri aşırı abartmak. Aşırı doygun, parlak, HDR filtreler veya aşırı vintage efektler…
◊ Kişisel bilgileri gereksizce paylaşmak. Özel hayatınıza dair başkalarını rahatsız edecek paylaşımlar yapmak.
◊ Instagram hikayelerinde uzun yazılar yazmak veya genel bilgileri tekrarlamak.
◊ Her paylaşıma beş farklı emoji eklemek ve yanlış emoji kullanımı.
◊ Yapay zeka tarafından üretilmiş hayvan fotoğraflarını gerçek sanarak paylaşmak.
◊ Her gördüğü paylaşımı, yorumları okumadan körü körüne paylaşmak.
◊ Alakasız müzikleri her paylaşıma eklemek.
◊ Doğal olmayan şekilde bro, kanka gibi kelimeler kullanmak.
◊ Martı, simit, vapur gibi klişe fotoğraflar paylaşmak.
◊ Herkese açık yerlere özel mesajlar bırakmak.
◊ Yapmayın, lütfen!
More Stories
Rüyada Silahla Adam Öldürmek
Erzurum’da barajda yakalandı: Dev somon görenleri şaşırttı
Yeni Zelanda’da 6,7 büyüklüğünde deprem