ABD’nin Hedefi Tahran Değil, BRICS!
Güney ÖZTÜRK
İsrail’in İran’a yönelik saldırısında dün Amerika devreye girdi. Ancak asıl mesele, ABD’nin BRICS’i durdurma savaşı. BRICS, dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve küresel GSYİH’nın yüzde 30’unu temsil eden güçlü bir ittifak. 2006’da kurulan BRICS, 2024’te 10 üyeye ulaştı. Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve BAE de bu ittifaka katıldı.
ABD’nin Endişesi BRICS’in Yükselişi
ABD’nin asıl endişesi BRICS’in dolar hakimiyetini kırmak, IMF ve Dünya Bankası’na alternatif finans mekanizmaları geliştirmek, enerji ve ticaret anlaşmaları yapmak ve çok kutuplu bir dünya düzeni oluşturmak istemesidir. Washington, bu durumu “varoluşsal tehdit” olarak görüyor.
İran Değil, BRICS Hedef Alınıyor
ABD’nin Ukrayna üzerinden Rusya’ya ve İsrail aracılığıyla İran’a yönelik çabaları tesadüfi değil. Çünkü bu ülkeler, enerji, nadir toprak elementleri ve stratejik konumlarıyla BRICS’in ana yapı taşlarından biridir. ABD, bu ülkeleri zayıflatıp Çin’e karşı avantaj sağlamayı hedefliyor.
Trump’ın yakın çevresi bile artık bu savaşın nükleer programla değil, rejim değişikliğiyle ilgili olduğunu açıkça belirtiyor. Bu strateji, Çin’i izole etmek, Rusya’yı zor duruma düşürmek ve İran’ı diz çöktürmek üzerine kuruludur.
Türkiye’nin Rolü
Türkiye halihazırda BRICS üyesi değil ancak adaylık başvurusu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ittifaka sıcak bakıyor çünkü Ankara, IMF ve AB’ye bağımlı olmayan yeni ekonomik ağlara ilgi duyuyor.
İsrail’in İran’a saldırısı sadece bölgesel bir kriz değil, aynı zamanda yeni dünya düzeni mücadelesinin bir parçası olarak görülmelidir. Silahlar İran’da patlıyor ancak asıl hedef, Moskova, Pekin ve belki de bir gün… Ankara olabilir.