İstanbul Beyoğlu
Olay, Cihangir’de, geçtiğimiz Cumartesi günü saat 19.00 sıralarında meydana geldi. Sıraselviler Caddesi’nde hızla ilerleyen ve internet üzerinden sipariş dağıtımı yapan bir yemek şirketinin motokuryesi, 8 yıldır esnafın ve mahalle sakinlerinin sahip çıktığı Tarçın adlı kediyi ezerek kaçtı. Tarçın’ın ölümüne neden olan motokurye, olay yerinden hızla uzaklaştı. Esnaflık yapan ve mahallede Tarçın ile beraber birçok kediye bakan Çiftçi ailesi, karakola giderek sürücüden şikayetçi oldu. Kazanın şokunu üzerinden atamayan Nesrin Çiftçi, gözyaşlarına hakim olamadı. Kaza anı caddedeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Hızla uzaklaşan motokuryenin plakası belirlenemezken, yemek şirketinden kuryenin tespit edilemediği gerekçesiyle herhangi bir yaptırım uygulanmayacağı bilgisi edinildi.
TARÇIN 8 YILDIR BİZİMLE BİRLİKTEYDİ
Tarçın’a bakan esnaf Hakan Çiftçi, “Geçen hafta Cumartesi akşamı saat 19.00’da 8 yıldır beraber yaşadığımız canımız kedimiz Tarçın’ı kaybettik. Tam şurada bir yemek şirketinin kasksız motokuryesi, Tarçın’ın üstünden geçti ve durmadan kaçtı gitti. Apar topar götürdük, 3-4 dakika içerisinde can verdi. Karakola gittik, bu konuyu anlattık. Çevre esnaflarımızdan kamera kayıtlarını aldık, topladık. Kızım sosyal medyada yayınladı bunu 2 gün önce. Sosyal medyada yayınlayınca yemek şirketinin yetkilisi, bir dönüş yapmış ve bu kuryeyi bulacaklarını, plakayı bulacaklarını söylemişler. Fakat dün o yemek şirketi, kızımı tekrar arayıp, “Biz bu kuryeye ulaşamıyoruz, plakayı da bulamıyoruz. “Siz ulaşırsanız, plakayı bulursanız lütfen bize bilgi verin” gibi birşey söylemiş. Ben artık bu hayvanların gördüğü eziyete ve kanunda bunun hiçbir karşılığının olmamasına çok üzülüyorum. Maalesef hiçbirşey Tarçın’ı geri getirmiyor. Tarçın bizim dükkanımızda kalıyordu, bir de 1.5 yaşında bir yavrumuz var, onunla beraberdi. 8 yıldır bizimle kalıyordu, buranın da sevgilisiydi. Herkes çok severdi, 8 yıldır bizimle beraberdi. Kedileri zaten bilirsiniz, onlar için yaşadıkları alan çok önemlidir. O alanın içerisindeki diğer kedilerle de çok sıkı bağlar kurarlar” dedi.
“BİR CANA ÇARPIYORSUN VE ARKANA DÖNÜP BAKMIYORSUN”
Nesrin Çiftçi ise, motokuryenin duyarsızlığına dikkat çekerek, “Bizi olayda en çok üzen şey; hayvanlar için bu kadar insanlar ayaklanmışken uyutulmaydı; başk birşeydi, ona içimiz yanarken, onlar için ciğerimizin acıdığı günler yaşarken, şurada küçücük bir kediye çarpıyorsun ve hızla ilerleyip gidiyorsun. Bir dönüp arkana bak, ben neye çarptım, ne yaptım de. Can havliyle Tarçın kendisini karşıya atıyor ve karşı caddede can veriyor. Burada bir motor terörü var. İnsanlara 10 dakikada yetiştireceğim, 5 dakikada yetiştireceğim o siparişleri, zamanında götüreceğim diye hiç dönüp arkalarına bakmıyorlar. Burada özellikle bu cadde ve bir arka sokakta sürekli böyle bir motor trafiği var. Burada çok fazla hayvan yaşıyor, kedilerimiz var, köpeklerimiz var hepsi bizim bunların. Sokakta yaşıyorlar diye sahipsiz hayvan zannediyorlar ama öyle değil. Biz mahallemizdeki bütün kedileri biliyoruz, bütün köpekleri tanıyoruz. Hepsinin birer ismi var. Şurada Pakize oturur, karşıda Korsan var. Sürekli dükkanda olduğu için Gratis adını verdiğimiz bir kedimiz var, Volis var, hepsinin bir ismi var. Burada hiçbiri sahipsiz değil. Bir cana çarpıyorsun ve arkana dönüp bakmıyorsun. Bizim sosyal medyada bu kadar paylaşmamızın, sesimizi duyurmak istememizin tek sebebi; o çarpan insanın bir canı öldürüp gittiğini fark ettirebilmek. Başka hiçbirşey değil. Hiçbirşey yokmuş gibi, o kadar hızlı gitti ki, ne plakasını alabildik ne birşey yapabildik tek üzüntümüz bu” şeklinde konuştu.